Kayıtlar
İman Varsa İmkanda Vardır. Helal olsun.
- Bağlantıyı al
- E-posta
- DiÄŸer Uygulamalar
Turgut Özal 3Temmuz 1988 de 2. köprünün (FSM) açılışını yapıyor
- Bağlantıyı al
- E-posta
- DiÄŸer Uygulamalar
Hendekler ve bildiriler, 1919’un hesabını görmek için...
- Bağlantıyı al
- E-posta
- DiÄŸer Uygulamalar
Hendekler ve bildiriler, 1919’un hesabını görmek için... 1128 Akademisyenin 11 Ocak’ta, “bu suça ortak olmayacağız” baÅŸlığı ile yayınladıkları bildiride tam ne denildiÄŸini bir daha hatırlayalım. Bu akademisyenler aynen ÅŸunu diyorlar: 1. Türkiye Cumhuriyeti; Sur’da, Silvan’da, Nusaybin’de, Cizre’de, Silopi’de ve daha pek çok yerde kendi vatandaÅŸlarına karşı kasıtlı ve planlı kıyım uygulamaktadır. Bu, Türkiye’nin kendi hukukunun ve uluslararası hukukun emredici kurallarının da ağır bir ihlali niteliÄŸindedir. 2. Müzakere koÅŸullarının hazırlanmasını ve hükümetin Kürt siyasi iradesinin taleplerini içeren bir yol haritasını oluÅŸturmasını talep ediyoruz. 3. Uluslararası gözlemcilerin rapor tutmasını istiyoruz. 4. Yapılan katliamın suç ortağı olmayacağımızı beyan ediyoruz. Bu bildirinin iki problemi var: Bir, tek taraflı bir bildiri. Akademisyenler; PKK teröründen, ÅŸehit edilen asker ve polislerimizden, yakılan, yıkılan cami ve okullardan, evlerinden çıkamayan masum vatandaÅŸlardan
Demirel: Zammın Üstüne Otursaydım Çocuk Olurdu
- Bağlantıyı al
- E-posta
- DiÄŸer Uygulamalar
Akademisyenler hangi kirli oyunun figüranı idi?
- Bağlantıyı al
- E-posta
- DiÄŸer Uygulamalar
Akademisyenler hangi kirli oyunun figüranı idi? Aslında bu akademisyenler bildirisi 7 Haziran sonrası hazırlanan planın bir parçası. Evdeki hesap çarşıya uymayınca senaryo çöktü. PKK’nın ÅŸehire indirdiÄŸi silahlı birlikler barikatlar kurarak, hendekler kazarak eylemi baÅŸlattılar. Hükümetin silahlı grubların belli bölgeleri kurtarılmış bölge ilanına karşı baÅŸlattığı operasyon hâlâ devam ediyor.. Bugün bu bildiri, artık çatışmayı sona erdirmek adına özerklik taleplerini destekleyen bir bildiri deÄŸil, güvenlik güçlerinin operasyonu karşısında köşeye sıkışan teröristleri kurtarmaya yönelik bir bildiriye dönüştü. Bunu yapanlar, teröristlere karşı bir ÅŸey demezken, bildirilerinde hükümeti suçlamaya devam ettiler. Ne terör ve ne de bu bildiri toplumdan destek göremedi. PKK, PYD ve bu yapılara sırtını dayayan HDP ne dışarıdan, ne Anadolu insanından, ne liberal kesimden, ne Kürt halkından beklediÄŸi desteÄŸi görmedi. AK Parti tek başına iktidar oldu ve kararlı bir ÅŸekilde bu olayın
Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na Cevap: Namus ve şeref fukarası
- Bağlantıyı al
- E-posta
- DiÄŸer Uygulamalar
Müslümün parçasını birde bu dayıdan dinleyin Bana Kara Diyenler
- Bağlantıyı al
- E-posta
- DiÄŸer Uygulamalar
Kim, sana ne ihale verdi Kılıçdaroğlu?
- Bağlantıyı al
- E-posta
- DiÄŸer Uygulamalar
Kim, sana ne ihale verdi KılıçdaroÄŸlu? Kemal KılıçdaroÄŸlu 'nun üslubundaki çirkinleÅŸmeye ve çirkefleÅŸmeye dikkat ediyor musunuz? Hakaret, seviyesizlik , hınç psikolojisi, öfke nöbeti , mahalle kavgası üslubu, adını ne koyarsanız koyun, bir dibe vurmuÅŸluÄŸu, bir tükenmiÅŸliÄŸi siz de farketmiyor musunuz? Hakaretleri bile ısmarlama bir söylemden araklanmış . Suçlamaları bile bir projenin parçası. CHP Kongresi'ndeki “diktatör bozuntusu” ifadesi, dün yine benzer cümleleri tekrarlaması, önümüzdeki günlerde baÅŸlatılacak yeni tür savaşın ipuçları na iÅŸaret ediyor. Anlayacağınız o kendi sözlerini söylemiyor, kendisine ihale edilen bir siyasi söylem için alıştırma yapıyor. Bu üç deÄŸerden de yoksunsa ne yapsın! KiÅŸisel hıncı, seviyesiz üslubu, siyaset dili, iÅŸ tutuÅŸ tarzı derinlemesine bir sorgulanmaya muhtaç . Bunun psikolojik sebepleri olduÄŸu kanaatindeyim. Bıraktık bir anamuhalefet partisini yönetecek birikimi, bıraktık Türkiye için siyasi tezler ür
Kılıçdaroğlunun Allahtan Korkmayan Gafı
- Bağlantıyı al
- E-posta
- DiÄŸer Uygulamalar
TEÅžEKKÃœR EDERÄ°M ALLAHIM!!!
- Bağlantıyı al
- E-posta
- DiÄŸer Uygulamalar
Tayyip Erdoğanı Ağlatan Ezgi-Ömer Karaoğlu-Yolmu Dayanır
- Bağlantıyı al
- E-posta
- DiÄŸer Uygulamalar
- Bağlantıyı al
- E-posta
- DiÄŸer Uygulamalar
Ä°mzacılar! 1 Kasım’da o cevap verildi, yine verilir! Önce bin 128 kiÅŸinin teröre arka çıkan bildirisi , ardından sinemacı ve edebiyatçı adı altında yürütülen destek kampanyaları hiç de hafife alınacak bir tavır deÄŸildir. KronikleÅŸen hınç psikolojisinin ötesinde bu tavır, Türkiye'nin ve coÄŸrafyanın içinde bulunduÄŸu sıkıntılarla birlikte düşünüldüğünde bambaÅŸka bir resim çıkıyor ortaya. Ve bu, gözalıcı renklerle, süslü cümlelerle boyanmış “düşmanca”, “haince”, “sinsice” çizilmiÅŸ bir resim. Türkiye içinde yaÅŸanan krizi, “terör” adı altında Türkiye'nin bir bölümünde yürütülen iÅŸgal giriÅŸimlerini , sınırlarımızın hemen güneyindeki kaos fırtınasının yansımalarını, ülkemizi rehin almaya dönük karmaşık müdahaleleri dikkatle izlediÄŸinizde, ortada “ifade özgürlüğü” ile tartışılacak bir ÅŸey olmadığını, ciddi bir tehdidin Türkiye kamuoyuna pazarlanmasının söz konusu olduÄŸunu ve buradaki tavrın açık bir “cephe tavrı” olduÄŸunu göreceksiniz. Kürt meselesi deÄŸ