Mart 06, 2016

Başörtü “furuat”, gazete “esas” imiş!

Ali KARAHASANOĞLU
Yeni Akit
06.03.2016
Samimi söylemek gerekirse..
Başörtü yasağı ile ilgili protesto gösterilerine destek vermemiş olsam..
İmam Hatiplerin orta kısımları kapatılmak istendiğinde, protestolara katılmamış olsam..
Gazetemiz Akit’e yönelik, zaman zaman solcuların.. 
Zaman zaman devletin zorbalık günlerindeki baskınlarında, direniş göstermeye de hiç yüzüm olmazdı.

İmam Hatipleri ikmal etmek hedef olmalıdır

Hayrettin KARAMAN
Yeni Şafak
06.03.2016
Mescidler, medreseler ve tekkeler medeniyetimizin okulları, eğitim ve öğretim kurumları idi. Medeniyetimiz büyük bir vurgun yedi, şimdilerde
yeniden kendine gelme ve dönme sarsıntıları/ hareketleri dönemine girilmiş gibidir (inşallah).

Bu dönemde eskiye ait herhangi bir kurumu adıyla, sanıyla, şekliyle, programıyla… yeniden uygulamaya kalkışmak olacak bir şey değildir.

Ne olabilir?

Elimizdeki imkanları, imanımızın gereği olan maksada, en uygun bir şekilde kullanmak için çaba göstermek olabilir.

Kayyım kararı yanlış, el konmalıydı!

                                  Ersoy DEDE
                                    Star
                                   16.03.2016
Fethullahçı Örgüt ile mücadele noktasında dün iki önemli adım atıldı. Biri örgüt medyasına kayyım atanması..
Biri de örgütün en önemli finans kaynağına dönük olarak yapılan operasyon..
Örgüte darbe vurulması noktasında çok önemli gelişmeler bunlar.
Örgütün finans ayağına dair sistem içindeki destekçileri birer ikişer devreye girmeye başladı zaten..
Ama sanıyorum medya ayağındaki Zaman Gazetesi yalnız kaldı..  
Mahkemesini canlı takip ettikleri, çıkması için ellerindeki kalan son güçlerini de seferber ettikleri Can Dündar bile “Şanlı Yenibosna Direnişi”nin olduğu saatlerde, boğazda rakı sefası yapıyordu..
(Ya da rakı sefası fotoğrafları tam da o saatlerde sosyal ağlarda dolaşıma sokuldu)

Ağlama ey şakirt!.

Bu cümleyi kurmak, böyle hitap etmek istemezdim sana ama acı gerçekleri kabullenme zamanı geldi.

Zaman Gazetesi'ne kayyum atanmasından sonra yaşananları izledim. Senin gibi tabandan gelenlerin yaşadıklarına üzüldüm. Ancak, sanki bunlar hiç başına gelmeyecekmiş gibi, sanki beklenmedik bir şey yaşanıyormuş gibi davranan Cemaatin elit şakirtlerine de şaşırdım. Oysa hepsi, yani Cemaatin önde gelenlerinin hepsi, bu durumu yaşayacaklarını biliyorlardı. Ama bilmiyormuş gibi davrandı.