21.7.24

Kıbrıs Barış Harekatı -Yazı

 Kıbrıs Barış Harekâtı, 20 Temmuz 1974'te Türkiye tarafından Kıbrıs Adası'na düzenlenen askerî bir müdahaledir. Bu harekâtın amacı, Kıbrıs'taki Türk toplumunu korumak ve adada barışı sağlamaktı. Harekatın ana sebepleri ve sonuçları şu şekilde özetlenebilir:



### Sebepler:

1. **Kıbrıs'taki Etnik Gerilimler**: Kıbrıs'ta Türk ve Rum toplumları arasında uzun süredir devam eden etnik gerilimler bulunmaktaydı.

2. **1960 Anayasası ve Kıbrıs Cumhuriyeti**: 1960'ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin anayasası, Türk ve Rum toplumları arasında güç paylaşımını öngörüyordu. Ancak, bu düzenleme zamanla Rum toplumunun tek taraflı baskıları nedeniyle bozuldu.

3. **1963 Olayları**: 1963 yılında başlayan ve "Kanlı Noel" olarak bilinen olaylarda birçok Kıbrıslı Türk, Rumların saldırılarına maruz kaldı ve bu da toplumlar arasında derin bir güvensizlik yarattı.

4. **15 Temmuz 1974 Darbesi**: Yunanistan'daki cunta yönetiminin desteğiyle, Kıbrıs'ta Makarios hükümetine karşı gerçekleştirilen darbe sonrasında, adanın Yunanistan'a bağlanması (Enosis) tehlikesi belirgin hale geldi. Bu, Türkiye için bir müdahale sebebi oluşturdu.


### Harekâtın Seyri:

1. **1. Aşama (20 Temmuz 1974)**: Türk Silahlı Kuvvetleri, Girne yakınlarında bir çıkarma yaparak adaya giriş yaptı. Aynı gün Türkiye, harekâtın amacının Kıbrıslı Türklerin güvenliğini sağlamak ve anayasal düzeni yeniden kurmak olduğunu ilan etti.

2. **2. Aşama (14-16 Ağustos 1974)**: İkinci aşamada Türk kuvvetleri, Lefkoşa'nın kuzeyini ve adanın doğusundaki Magosa'ya kadar ilerleyerek, kontrol ettikleri alanı genişletti.


### Sonuçlar:

1. **Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Kuruluşu**: 1983 yılında, harekât sonrasında Türklerin kontrolünde olan bölgede Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ilan edildi. Ancak bu devlet, Türkiye dışında uluslararası alanda tanınmamaktadır.

2. **Adada Bölünme**: Kıbrıs adası, fiilen Türklerin kontrolündeki kuzey ve Rumların kontrolündeki güney olarak ikiye bölündü. Bu bölünme, hala çözülmemiş bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir.

3. **Uluslararası Tepki ve Ambargolar**: Türkiye'nin Kıbrıs harekâtı, uluslararası alanda çeşitli tepkilere ve ambargolara yol açtı. Bu süreçte Türkiye, ABD başta olmak üzere birçok Batılı ülkenin ambargolarıyla karşılaştı.

4. **Müzakereler ve Çözüm Arayışları**: 1974'ten bu yana Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik birçok müzakere yapılmış, ancak kalıcı bir çözüm bulunamamıştır.


Kıbrıs Barış Harekâtı, Türkiye ve Kıbrıs Türk toplumu açısından önemli bir dönüm noktası olmuş, Kıbrıs sorununun şekillenmesinde belirleyici bir rol oynamıştır.

 Kıbrıs Barış Harekâtı hakkında daha ayrıntılı bilgi verebilirim.


### Tarihsel Arka Plan:

Kıbrıs adası, tarih boyunca stratejik konumu nedeniyle birçok medeniyetin ve devletin ilgisini çekmiş bir bölgedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun 1571 yılında fethettiği Kıbrıs, 1878'de İngiltere'ye kiralandı ve I. Dünya Savaşı sonrasında resmen İngiltere'nin bir kolonisi haline geldi. Kıbrıs, 1960 yılında İngiltere'den bağımsızlığını kazandı ve Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu.


### Kıbrıs Cumhuriyeti ve Anayasal Düzen:

1960 Anayasası, Türk ve Rum toplumları arasında siyasi gücü paylaşmayı amaçlayan karmaşık bir düzenleme içeriyordu. Cumhurbaşkanı Rum, Cumhurbaşkanı Yardımcısı ise Türk olacaktı. Ancak, iki toplum arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle anayasanın öngördüğü düzen işlerliğini yitirdi.


### 1963-1974 Dönemi:

1963 yılında başlayan toplumlararası çatışmalar, özellikle Kıbrıslı Türkler üzerinde büyük baskı oluşturdu. "Kanlı Noel" olarak bilinen olaylarda çok sayıda Türk öldürüldü ve birçok köy harap edildi. Bu olaylar, Kıbrıslı Türklerin izole bölgelerde yaşamalarına ve kendi güvenliklerini sağlamak üzere organize olmalarına neden oldu.


### 1974 Darbesi ve Müdahale:

15 Temmuz 1974'te, Yunanistan'daki cunta yönetimi, Kıbrıs'ta Makarios hükümetine karşı bir darbe düzenledi ve Nikos Sampson'u başa geçirdi. Darbenin amacı, Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamaktı (Enosis). Bu gelişme, Türkiye'yi harekete geçmeye zorladı. Türkiye, 1960 Garanti Antlaşması'na dayanarak ve Kıbrıs Türklerini koruma amacıyla 20 Temmuz 1974'te Kıbrıs Barış Harekâtı'nı başlattı.


### Harekâtın Detayları:

- **1. Aşama (20-22 Temmuz 1974)**: Türk Silahlı Kuvvetleri, Girne'nin batısında Pladini (Yavuz) Plajı'na çıkarma yaptı. Aynı zamanda paraşütçüler Lefkoşa'nın kuzeyine indirildi. İlk aşamada, Türk kuvvetleri Girne-Lefkoşa hattını kontrol altına aldı.

- **2. Aşama (14-16 Ağustos 1974)**: İkinci harekât aşaması, adanın kuzeyindeki Türk kontrolünü genişletmek amacıyla gerçekleştirildi. Türk birlikleri, Lefkoşa'nın kuzeyini, Girne ve Mağusa'ya kadar olan bölgeleri kontrol altına aldı.


### Sonuçlar ve Etkiler:

- **Bölünme ve KKTC'nin Kuruluşu**: Harekât sonrasında, Kıbrıs adası fiilen ikiye bölündü. Kuzeyde Türklerin kontrolündeki bölgede, 15 Kasım 1983'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ilan edildi. Ancak bu devlet, yalnızca Türkiye tarafından tanınmaktadır.

- **Mülteci Sorunu**: Harekât sırasında ve sonrasında, birçok Kıbrıslı Rum güneydeki bölgelere, birçok Kıbrıslı Türk ise kuzeydeki bölgelere göç etmek zorunda kaldı. Bu, adada ciddi bir mülteci sorununa yol açtı.

- **Uluslararası Tepkiler**: Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahalesi, uluslararası alanda geniş yankı uyandırdı ve çeşitli ambargolarla karşılaştı. ABD ve Batı Avrupa ülkeleri, Türkiye'ye karşı ekonomik ve askeri ambargolar uyguladı.

- **Müzakereler ve Çözüm Arayışları**: 1974'ten bu yana Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik birçok müzakere yapıldı. Ancak, Annan Planı gibi girişimler başarısız oldu ve kalıcı bir çözüm bulunamadı. Adanın birleşmesi ve barışın sağlanması konusundaki müzakereler günümüzde de devam etmektedir.


### Günümüzde Kıbrıs Sorunu:

Kıbrıs sorunu, halen çözülmemiş bir mesele olarak uluslararası gündemdeki yerini korumaktadır. BM gözetiminde yürütülen barış görüşmeleri, zaman zaman ilerleme kaydetse de henüz kalıcı bir çözüme ulaşılamamıştır. Adada iki toplum arasında güven artırıcı önlemler alınmaya çalışılmakta ve iki toplumlu temaslar desteklenmektedir.


Kıbrıs Barış Harekâtı, Türkiye'nin Kıbrıs politikası ve adadaki Türk toplumunun güvenliği açısından kritik bir dönüm noktası olmuştur. Bu harekâtın sonuçları, hem Türkiye'nin dış politikası hem de Kıbrıs'ın siyasi geleceği üzerinde kalıcı etkiler bırakmıştır.