Kayıtlar

Mayıs, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BİR İHANETİN HİKAYESİ..

Resim
1993 yılında Türkiye ilk cep telefonu kullanımına geçti ve Süleyman Demirel de ilk cep telefonunu kullandı. 1994 yılında Aselsan'da 30 kişilik mühendis grubu yerli cep telefonu için çalışmaya başladı. 1919 marka adıyla yüzde yüz yerli cep telefonunu ürettiler... O yıllarda Nokia,Erikson ve Motorala markaları var henüz ve samsung, iphone yok. Dünyada telefon üreten 9 ülkeden birisi Türkiye'dir artık. Piyasaya ilk parti 500 adet sürülür,ilk dışarıya ihraç Azerbaycan ve Kıbrıs'dır ve bunu diğer ülkeler izler. 3 ayda 10 ülkeye 5000'den fazla ihraç olur. İngiltere'deki teknoloji fuarında ASELSAN1919 birinci seçilir, o tarihte ilk titreşim özelliği de bu telefondadır, Bizimkiler hemen yeni sürümler olan 1920 ve 1923 geliştirmek için koĺları sıvarlar. Ve ne yazık ki 1997 yılında Nokia'dan bir mühendis getirtilir ve aksilikler başlar, patent daha çıkarılmadığı için rakip firmalar uluslararası mahkemelere başvururlar ve davaları kazanırlar. Dönemin hükumeti sahip çıkmaz

İNEK🐮

Resim
  İnsan ineğe seslenmiş: Ey İnek! Ne yapmaya geldin dünyaya? Maça gitmezsin, dans etmezsin, çay içmezsin, kahveye gidip oyun oynamazsın. Gündüz çayıra gece ahıra. Tek düzen bir hayatın var! Yeyip, içip dışkılıyorsun. Bunun için mi geldin dünyaya? İnek dile gelmiş, cevap vermiş: Ey İnsan! Ya bu sözü, sen bana nasıl söylersin? Şu buzdolabını aç bir bak. Süt benden, yoğurt benden, tereyağı benden, kaymak benden, köfte benden, dolma benden, sucuk benden, pastırma benden. Ayağındaki ayakkabı, belindeki kemer benden. Kışın yaktığın tezek benden! Kemiklerim bile işe yarar. Ben olmasaydım belindeki pantolonu bile bağlayamayacaktın. " PEKİ..! SEN NE YAPMAYA GELDİN DÜNYA'YA..! " Etin yenmez, derinden bir halt olmaz, saçından çorap örülmez. Güzelim doğayı tahrip etmek, birbirinizi öldürmekten başka hiçbir işe yaramazsın. Sen ne yapmaya geldin dünyaya?

AYASOFYA'NIN AÇILMASINA VESİLE OLAN KANDEMİR HAKKA YÜRÜDÜ

Resim
 İsmail Kandemir Hakka Yürüdü. Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle Danıştay 10. Dairesinde dava açan ve kazanan İsmail Kandemir (79), Bursa'nın Yıldırım ilçesi Emirsultan Mahallesi'ndeki evinde hayatını kaybetti. Kandemir emekli bir matematik öğretmeniydi ve sadece Ayasofya değil, İstanbul'daki Kariye Camisi, Rumeli Hisarı, İlyas Bey Camisi ve Trabzon'daki Ayasofya ile İznik'teki Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesi için de hukuk mücadelesi verdi. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun İsmail Kandemir kimdir? İsmail Kandemir, 1945 yılında Bursa'da dünyaya geldi.  Eğitim  hayatına Matematik alanında başlayan Kandemir, uzun yıllar boyunca öğretmenlik yaparak önemli bir eğitimci kimliği kazandı. Özellikle 33 yıl boyunca aralıksız olarak öğretmenlik görevini sürdürdü. Ancak İsmail Kandemir'in etkinlikleri sadece eğitim alanıyla sınırlı kalmadı. Aynı zamanda Çevreye Hizmet Dern

ALTERNATİFLİ BOYKOT ÜRÜNLERİ

Resim
 

GERİ GELSİN O GÜNLER ANNE

Resim
 Ahhh ANNE...! Geri gelsin 5 kardeş oturduğumuz sofralar.. Aynı tabak çanaktan yemelerimiz. Geri gelsin sen evde yokken evi temizleyip seni mutlu ettiğimiz günler.. Geri gelsin otuzlu yaşların.. Soba yakmanı özledim anne.. Biz yataktayken daha sobanın külünü boşaltırdın ya.. Nasıl da ses çıkarırdı.. Nasıl da kızardık sana.. Ama o zahmetin ardından gelen sıcaklık.. Güğümden gelen tıslamalar,sobanında pişen patatesler,ısıtılan tandır ekmekleri, AH pause tuşuna basıp dondurabilseymişiz zamanı.. Yada geri tuşuna basıp dönsek o doyulmamış günlere.. O zaman sabahın körü dediğimiz, şimdilerde sabahın nuru olduğunu anladığımız sabahın altısına geri dönsek.. Ve yine yaksan sobamızı..üstünde demlenen çayımız olsa.. Yataktan çıkmak istemesek biz.. Yere kurduğun sofra.. Sobada kızaran ekmeklerle çağırsan bizi sofraya.. O telaşenin arasında siyah okul önlüğümün düşen yaka düğmesini diksen.. Ahhh anne bu isteklerim ne kadar da ulaşılmaz.. Ne kadar basit ne kadar sıradan... Ama ne kadar değerli anne.

BİR GÜN BIR ÖĞRETMEN

Resim
 Bir gün bir öğretmen tahtaya şöyle yazdı: 9x1 = 7 9x2 = 18 9x3 = 27 9x4 = 36 9x5 = 45 9x6 = 54 9x7 = 63 9x8 = 72 9x9 = 81 9x10 = 90 Yazmayı bitirip sınıfa döndüğünde bütün sınıf ilk sırada yapmış olduğu hata yüzünden kendisine gülmekteydi. Herkesin sessiz olmasını bekledi, sonra da ekledi: "İlk işlemi bilerek ve özellikle hatalı yazdım. Sizin hatanız olmadan önce dünyanın size nasıl davranacağını göstermek için! KİMSE dokuz kez doğru cevabı yazdığım için beni övmedi, KİMSE beni tebrik etmedi ama HERKES yapmış olduğum tek HATA nedeniyle beni yargıladı ve bana güldü. İşte ders bu: İnsanlar yaptığınız yüzlerce doğru şeyi anlamaz, takdir etmez! Ama yaptığınız tek bir hata sebebiyle sizi yargılar. Başarıları için insanlara değer vermeyi öğrenmeliyiz! Iskalamaktan çok isabet ettiren ve sonunda sadece BİR hatası ile yargılanan ve diğer DOKUZ doğrusu değerlendirilmeyen insanlar..."

AHLAT

Resim
 Ahlat  🔹️Ahlat, Anadolu'nun kalender ağaçlardan biridir. Azla yetinen, bulunduğu yerden şikayet etmeyen, en kurak bölgelerde bile varlığını sürdürebilen ahlat ağacının meyveleri de bir çok canlıya besin kaynağı olur. 🔹️"Ayının bildiği üç türkü var, üçü de ahlat üstüne" özdeyişi, Türkiye'nin hemen her bölgesinde doğal olarak yetişen ahlatın bir çok kuş ve memeli türü yanında ayılar tarafından da çok sevildiğinin göstergesidir. 🔹️Yaban armudu, çakal armudu, taşlı armut ve çörtük gibi bir çok isimle anılan Ahlat ağacı Doğu Anadolu'da kadim bir kente de adını vermiştir. İç Anadolu coğrafyasının çıplak bozkırlarında sürülmüş tarlalar ya da ekinlerin arasında tek tük beliren ağaçlardan biri de ahlattır.  🔹️Alıç, kuşburnu ve muşmula gibi gülgiller ailesinin bir üyesi olan ahlat binlerce yıldır insanoğlunun da en eski besin kaynaklarından biri. Büyük savaşlar görmüş Anadolu toprağının insanı, kıtlık ve zorluk yıllarında ahlatın meyvelerini ekmeğine katık etmiştir. 

KARİYE CAMİİ-İKİNCİ AYASOFYA

Resim
 Tabii, Kariye Camii, İstanbul'un Edirnekapı semtinde bulunan tarihi bir yapıdır. İlk olarak 4. yüzyılda kilise olarak inşa edilmiş, daha sonra 11. yüzyılda Bizans döneminde bir manastır olarak kullanılmıştır. 16. yüzyılda ise Fatih Sultan Mehmet'in emriyle camiye dönüştürülmüştür. Kariye Camii, mozaik ve freskleriyle ünlüdür ve Bizans dönemi sanatının en önemli örneklerinden birini sunar.  Kariye Camii'nin içinde yer alan mozaik ve freskler, Hristiyanlık tarihindeki sahneleri ve kutsal figürleri betimler. Bu sanat eserleri, Bizans döneminin en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. Cami, Osmanlı döneminde bir süre ihmal edilmiş olsa da 20. yüzyılda restore edilmiş ve 2020'lerde UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmiştir. Kariye Camii, İstanbul'un kültürel ve tarihi mirasının önemli bir parçasını oluşturur. Kariye Camii, İstanbul'un en önemli Bizans dönemi yapılarından biridir. İlk olarak 4. yüzyılda Aziz Stefanos Kilisesi olarak inşa edilmiştir.

BUNU MU İSTİYORSUNUZ!!!

Resim
 BUNU MU İSTİYORSUNUZ? • Çocuğunuz; – Varsın, bir çivi bile çakamasın ama dersleri iyi olsun. – Varsın omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın ama matematiği düzgün olsun. – Varsın evin çalan telefonuna cevap veremesin ama notları yüksek olsun. – Varsın eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın ama fen lisesine gitmiş olsun. – Varsın ağlayan bir çocuk görünce ona gülsün ama sınıfın birincisi olsun. – Varsın kendisinin fazladan harçlığı olduğu halde; kantinden simit alamayan çocuklarla alay etsin ama öğretmenlerinin gözdesi olsun. – Varsın başını okşayıp hatırını soran bir yetişkine dönüp; “Ya siz nasılsınız efendim…” diyemesin. Ama yabancı dili mükemmel olsun. – Varsın, oyun arkadaşları olmasın ama sınavlarda “on” çeksin. – Varsın; Taziye nedir bilmesin, Başın sağ olsun ne demek, anlamasın, Geçmiş olsun kime denir niçin denir haberi olmasın, Uğurlar olsun ne anlama gelir farkında olmasın Ama karneleri süper olsun. – Evet varsın tek dostu olmasın ama  iyi gelir getiren bir me

CEVİZ KURDU

Resim
 CEVİZ KURDU, GİRECEĞİ KADAR BİR DELİK AÇARAK CEVİZİN İÇİNE GİRER.  Cevizin içi insan beynine benzer, başlar onu yemeye. Buraya kadarı normal. Yedikçe şişmanlar. Karnı büyür. Yeterince yükünü tutup doyunca gitmek ister ama girdiği delikten çıkamaz. Daha da kötü olanı; içi yenilen ceviz de kurumuş ve sertleşmiştir, o deliği genişletmek artık imkansızdır. ---Kurtçuk oturup bakar, delikten geçip çıkmak için tek çaresi vardır:  Zayıflamayı beklemek. Aç kaldıkça zayıflar, eski cılız haline döner. Ve bir gün çıkar. Ama çıktığında mevsim bitmiş, ortada aç ve cılız bir kurtçuk ile bir içsiz ceviz kalmıştır. Kimi insanlardaki para ve mal - mülk hırsı da ceviz kurduna benzer. O hırsı yenip, artık yeter, dediğinde baharlar ve yazlar bitmiş olur. Geriye sadece, ömrünün sonbaharı ve belki de çeşitli hastalıklar, ilaçlar ve diyetler ile geçirmek zorunda kalacağı, koskoca bir kara kış kalmış olur..

İSRAİL'E KAPSAMLI AMBARGO KARARI

Resim
İSTANBUL VE ÇANAKKALE BOĞAZLARI İSRAİL GEMİLERİNE KAPATILABİLİR. TÜRK HAVA SAHASI KAPATILABİLİR. 1- Türkiye, ilk kez bir ülkeye bu kadar kapsamlı ekonomik ambargo kararı aldı ve uygulamaya koydu. Bütün limanlar, bütün ticaret alanları İsrail’e kapatıldı. 2- Bu sadece konjonktürel bir tepki değil, coğrafyada ve küresel ölçekte güç kaymalarına paralel, daha da şiddetlenecek bir kırılmanın ilk adımlarıdır. 3- Bir adım sonra; Türk hava sahası, Çanakkale ve İstanbul boğazları da kapatılabilir. Bu adımlar, coğrafyadaki İsrail varlığı için tarihi bir sorgulamayı başlatacak, yeni bir “varoluş krizi” ne yol açacaktır. 4- İsrail zaten Kızıldeniz ’den tedarik sorunu yaşıyordu. Husilir’in İsrail gemilerini saldırıları yüzünden burayı kullanamıyor. Gemilerini başka ülke bayraklarıyla geçirmeye çalışıyor. Bu açığını BAE gibi ülkelerin girişimiyle aşıyordu. 5- Peki Türkiye’nin bu tavrı, başka ülkelere örnek olabilir mi? Olmalı. İsrail’e bütün “kara ticaret koridorları” kapatılmalı. 6- Bugüne k

BİRİ DE TÜRKİYE

Resim
 Dünyada kendi uçak ve helikopterini yapabilen 6 ülke var; Biri Türkiye! Dünyada TİHA üretebilen 4 ülke var; Biri Türkiye! Dünyada Jet motoru teknolojisine sahip 7 ülke var; Biri Türkiye! Dünyada Bor karbür üretebilen 3 ülke var; Biri Türkiye! Dünyada Kriptolu telefon üretebilen 6 ülke var; Biri Türkiye! Dünyada Baz istasyonu üretebilen 5 ülke var; Biri Türkiye! Dünyada Tünel açma makinası üretebilen 8 ülke var; Biri Türkiye! Dünyada Elektrikli araç bataryası üretebilen 6 ülke var; Biri Türkiye! Dünyada Kendi deniz topunu üreten 4 ülke var; Biri Türkiye! Dünyada Hava-hava füzesi üretebilen 7 ülke var; Biri Türkiye!

MEĞER TAKSİM NEYMİŞ ÖYLE!!!

Resim
 TAKSİM: İŞGALCİNİN KUTSAL MEKANI  OKUYUN BAKALIM!   İçimizde "İşgalcinin uzantısı" bir güruh var. Bu güruh, b.k bile yese TAKSİM'de yemek ister. Çünkü Taksim, bu güruh için işgalin sembol yeridir. Bu güruhun güdücüleri bunu çok iyi bilirler ve orayı 'kutsal" kabul ederler.  Her haltı da burada  yemek isterler.         Bu güruhun soyu, Yakup Kadri'nin "Sodom ve Gomore" adlı romanda anlattığı Leyla'ya dayanır. Bu güruhun dişileri, yeniden bir işgal olsa işgal ordusunun subaylarıyla dans etmeye ve çiftleşmeye hazırdır. Bunu Çağdaş batıcılığın bir gereği olarak görev addederler. Erkekleri ise batılı efendileri tarafından boynuzlanmayı "onur" kabul edecek karakterdedirler. Bu zihin ve ruh yapısındaki güruh, her fırsatta TAKSİM'de olmak ister. Hatta bu devlete ve millete karşı giriştiği her hareketi da oradan başlatmak ister. Neden mi?    İşgal Ordusunun komutanı Fransız General Louis Franchet d'esperey, 8 Şubat 1919'da Eminönü&