ÇOCUĞUN GÖZÜNDEN ŞEHİD 


Giden gidiyor, vade dolunca kim durabilir? Hayat, kalana zordur.
Bayrağa sarmışlar tabutu, orta yerdeki taşın üstüne koymuşlar.
Etrafta büyük bir kalabalık…
Musalla ile kalabalık arasında minik bir çocuk, olan biteni anlama gayretinde.
Bu kadar insan nereden gelmiş?
Bunların hepsi babamın arkadaşı mı?
Ne çok arkadaşı, ne çok seveni varmış!
Vurmuşlar babamı.
Çok üzüldüm.
Bana göstermediler.
Canı çok yanmış mıdır?
Niye vurmuşlar?
Ne yapmış onlara?
“Baban uyuyor” dedi annem.
O kutunun içinde uyuyormuş.
Üstüne de bayrak örtmüşler.
Ay yıldızlı, kırmızı bayrağımızı.
“Şehit oldu” dedi bir amca.
“Şehitler ölmez” dedi.
Ölmez tabii.
Babam niye ölsün ki?
Daha ne çok yapacak işimiz var bizim.
Beni okula yazdıracak.
Okuma yazma öğreneceğim.
Beraber işyerine gideceğiz bir gün.
Sonra hep beraber tatile çıkacağız.
Yaza sünnetim olacak.
Taksitler var demişti babam.
Bana sünnetimde bisiklet alacağına söz vermişti.
Büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum o günü.
Başkalarının bisikletine canım kalmayacak artık.
Kendiminkine bineceğim.
Yaz gelsin, taksitler bitsin…
Kolundan vurmuşlar diyor, üzülme diyor annem.
Ama kendisi çok üzülüyor.
Çok ağlıyor.
Benimle beraber orta yerde koşuşan arkadaşıma söyledim.
“Burada yatan benim babam” dedim, “uyuyor” dedim.
Kolundan vurulunca bu kadar çok mu uyur insan?
Babam her sabah erkenden kalkan biri.
Şimdi niye gün ortasında bu kadar çok yattı ki?
Yeter artık, kalksın.
Biri uyandırsın babamı.
Bu kalabalık da dağılsın, herkes evine gitsin.
Biz de evimize gidelim.
Babam elimden tutsun.
Başında sarık olan hoca bir soru sordu, kalabalık hep bir ağızdan “Helal olsun” diye bağırdı.
Yüksek sesle üç kere bağırdılar.
Ne oluyor, bu kadar bağırmak şart mı?
Gök gürültüsü gibi ses çıktı.
Babam yine de uyanmadı.
Ağlayanlar var.
Bu kadar kalabalık varken yatılır mı?
Bu kadar çok ses varken insan uyanmaz mı?
Bir amca yanıma gelip “Baban Cennete gidecek” dedi.
Ne güzel, ben de gitmek isterim, annem de gelir, el ele hep beraber gideriz ama önce eve gidelim.
Babam kalksın artık.
Beni kucaklasın, sımsıkı sarsın, ben de ona sarılayım, gidelim evimize. 

Mehmet ŞEKER 12.01.2016 Yeni Şafak

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GERİ GELSİN O GÜNLER ANNE

KARİYE CAMİİ-İKİNCİ AYASOFYA

BİR GÜN BIR ÖĞRETMEN

BUNU MU İSTİYORSUNUZ!!!