İÇİMİZDEKİ YARA MUSUL VE KERKÜK

 Musul ve Kerkük, Irak'ın önemli şehirleridir. Musul, Irak'ın kuzeyinde yer alır ve Tigris Nehri'nin batısında bulunur. Stratejik bir konuma sahip olan Musul, tarihi boyunca önemli bir ticaret ve kültürel merkez olmuştur. Kerkük ise Musul'un kuzeydoğusunda yer alır ve zengin petrol rezervlerine sahiptir. Her iki şehir de tarihi, kültürel ve ekonomik açıdan önemli yerlerdir. Ancak son yıllarda bu bölgelerde çeşitli siyasi ve etnik gerilimler yaşanmaktadır.



Musul, tarih boyunca Sümerler, Asurlular, Babilliler, Persler, Araplar, Selçuklular, Osmanlılar ve son olarak da modern Irak devleti gibi birçok medeniyet ve yönetim altında kalmıştır. Günümüzde Sünni ve Şii Müslüman nüfusun yanı sıra Kürt, Türkmen, Arap ve diğer etnik gruplar da şehirde yaşamaktadır. Musul, 2014 yılında IŞİD'in kontrolüne geçmiş ve 2017'de Irak güvenlik güçleri tarafından geri alınmıştır.



Kerkük ise tarihi boyunca birçok medeniyetin egemenliğinde kalmıştır. Şehir, Irak'ın en zengin petrol yataklarına ev sahipliği yapmasıyla ekonomik açıdan büyük öneme sahiptir. Ancak Kerkük, tarihi ve etnik çeşitliliği nedeniyle zaman zaman çatışmalara sahne olmuştur. Kürt, Türkmen, Arap ve diğer etnik gruplar arasında siyasi ve toprak talepleri nedeniyle gerilimler yaşanmaktadır.



Her iki şehir de Irak'ın karmaşık siyasi ve etnik yapısının birer yansımasıdır ve bölgedeki istikrarın ve barışın sağlanması için önemli birer kilit noktadır.

Elbette. Musul ve Kerkük, Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliği altında uzun bir süre kalmıştır.



Musul, Osmanlı İmparatorluğu'nun eyalet sistemi içinde Bağdat Eyaleti'ne bağlı bir vilayetti. Osmanlı döneminde önemli bir ticaret merkezi olarak kabul edilir ve birçok farklı etnik gruba ev sahipliği yapardı. Musul vilayeti, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşüne kadar varlığını sürdürdü.


Kerkük ise Osmanlı döneminde Diyâr-ı Bekr Eyaleti'ne bağlı bir sancağın merkeziydi. Osmanlılar, Kerkük'ü stratejik bir konumda bulunduğu için önemli bir yerleşim yeri olarak gördüler. Şehir, Osmanlı döneminde tarım, ticaret ve el sanatları gibi farklı alanlarda gelişti.



Osmanlı döneminde Musul ve Kerkük, etnik ve dini çeşitliliği nedeniyle çeşitli dini ve etnik gruplara ev sahipliği yapmıştır. Bu dönemde de şehirlerde çeşitli dinlerden ve etnik kökenlerden insanlar barış içinde bir arada yaşamıştır.

Musul ve Kerkük'ün Türkiye'den kopması, Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'nda yenilmesi ve imzalanan antlaşmalar sonucunda gerçekleşmiştir. 1916 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'na girmesiyle birlikte Musul ve Kerkük, bölgedeki önemli cephelerden biri haline gelmiştir.


Savaş sonrasında, Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilmesiyle imzalanan antlaşmalarla Musul ve Kerkük'ün de dahil olduğu Mezopotamya bölgesi Britanya mandası altına girmiştir. Bu süreçte Musul ve Kerkük'ün Türkiye'den kopması, bölgenin yeni sınırlarının çizilmesiyle gerçekleşmiştir.


Özellikle 1920 yılında imzalanan Sevr Antlaşması'yla Musul ve Kerkük'ün Türkiye'nin kontrolünden çıkması öngörülmüş, ancak Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'yla kazandığı zafer sonucunda Sevr Antlaşması hükümsüz kılınmıştır. Bununla birlikte, Musul ve Kerkük'ün Türkiye ile olan ilişkileri ve sınırları, daha sonraki yıllarda uluslararası anlaşmalar ve bölgesel dinamikler doğrultusunda şekillenmiştir.

Tabii, daha fazla bilgi verelim.


Musul ve Kerkük, I. Dünya Savaşı sonrasında imzalanan 1920 Sevr Antlaşması'yla Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrıldı. Ancak Sevr Antlaşması Türk Kurtuluş Savaşı'yla hükümsüz kılındı ve yerine 1923 Lozan Antlaşması imzalandı. Lozan Antlaşması'nda Musul ve Kerkük'ün statüsü belirlenmedi.


Musul'un durumu daha sonra 1926 yılında Türkiye ile Irak arasında Ankara Antlaşması ile ele alındı. Bu antlaşmada Musul'un Irak'a bırakılması kararlaştırıldı. Türkiye, antlaşmayı imzaladı, ancak Meclis'te onaylanmadı. Bunun üzerine Musul Sorunu Birleşmiş Milletler'e (BM) götürüldü.


BM, 1925'te Musul Vilayeti'nin kaderini belirlemek için Irak ve Türkiye arasında bir anlaşma yapılmasını önerdi. 1926'da İngiltere'nin baskısıyla Ankara Antlaşması imzalandı ve Musul Irak'a bırakıldı. Ancak bu, Türkiye'deki bazı çevrelerce kabul edilmedi ve Musul hala milli bir mesele olarak görülüyor.


Kerkük ise Irak'ın kuzeyindeki tartışmalı bölgeler arasında yer alıyor. Bu bölge, özellikle Kürtler, Türkmenler ve Araplar arasında toprak ve siyasi talepler nedeniyle çatışmalı bir konumda bulunuyor. Son yıllarda, Irak'taki çatışmalar ve güvenlik sorunları Kerkük'ün durumunu daha da karmaşık hale getirmiştir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MEĞER TAKSİM NEYMİŞ ÖYLE!!!

UNUTTURULAN ZAFER KUT'UL AMARE

ANADOLU'DA YAYLACILIK

1 Mayıs 1977 De Ne Oldu?

BİRİ DE TÜRKİYE