MEĞER TAKSİM NEYMİŞ ÖYLE!!!

 TAKSİM: İŞGALCİNİN KUTSAL MEKANI  OKUYUN BAKALIM! 



 İçimizde "İşgalcinin uzantısı" bir güruh var. Bu güruh, b.k bile yese TAKSİM'de yemek ister. Çünkü Taksim, bu güruh için işgalin sembol yeridir. Bu güruhun güdücüleri bunu çok iyi bilirler ve orayı 'kutsal" kabul ederler.  Her haltı da burada  yemek isterler.         Bu güruhun soyu, Yakup Kadri'nin "Sodom ve Gomore" adlı romanda anlattığı Leyla'ya dayanır. Bu güruhun dişileri, yeniden bir işgal olsa işgal ordusunun subaylarıyla dans etmeye ve çiftleşmeye hazırdır. Bunu Çağdaş batıcılığın bir gereği olarak görev addederler. Erkekleri ise batılı efendileri tarafından boynuzlanmayı "onur" kabul edecek karakterdedirler. Bu zihin ve ruh yapısındaki güruh, her fırsatta TAKSİM'de olmak ister. Hatta bu devlete ve millete karşı giriştiği her hareketi da oradan başlatmak ister. Neden mi?    İşgal Ordusunun komutanı Fransız General Louis Franchet d'esperey, 8 Şubat 1919'da Eminönü'ne demirleyen gemisinde bekler, bir beyaz at getirilmesini ister. Bu beyaz ata binerek Galata Köprüsü'den geçerek Galatasaray Lisesine gider. Galatasaray Lisesi'nin bahçesinde bu TAKSİMCİ gühun ataları tarafından çiçeklerle karşılanır ve ağırlanır. Beyaz ata binerek şehre girmesi ile Sultan Fatih'ten - tıpkı Fatih Han gibi beyaz atla şehre girerek- intikamını aldığını söyler.     D'esperey'nin ilk işi ertesi günün akşamına  İşgal'in Kutlama Balosu'nu düzenlemek olur. Balo mekanı olarak o günlerde Mason Locası olan, bugünün Emek Sineması seçilir. ( Emek Sineması üzerine kopan fırtınaları da bu gözle değerlendirin.) Şişli'de, Bebek'te oturan bugün "Beyaz Türkler" denilen TAKSİMCİ güruhun ataları baloya doluşur. Bu güruhun kadınları İşgal subaylarıyla dans etmek için âdetâ birbirlerini yerler. Yakup Kadri gibi bir Batıcının bile midesini bulandırıp söz konusu romanı yazmasına neden olan bu balo ve sonrasındaki rezaletlerdir.    Peki sonra ne olur?    D'esperey, Taksim'deki Topçu Kışlası'nı yıktırır. Topçu Şehitliği'ni de dümdüz ettirir. Topçu Şehitliği'ni top sahası yapar, Topçu Kışlası da moloz yığınları şekline döner. D'esperey böylece Çanakkale'de kendilerine geçit vermeyen Türk Topçusu'dan intikamını almıştır. Bu top sahasında İşgalin yerli işbirlikçileriyle futbol maçları organize eder.        Taksim Stadı denilen yer, Topçu Şehitliği, Gezi Parkı denilen yer de Topçu Kışlası'nın yeridir. İşte işgalcinin içimizdeki uzantısı güruhun TAKSİM aşkının altında yatan gerçek budur.       Batıp giden ve sahibi tarafından yıkılmaya terkedilen Emek Sineması'nın işgalcinin uzantısı güruh için anlamı ve önemi buradan gelir.  "Devlet tarafından yeniden yapılsın, yeniden açılsın, tarihi sinemamız yaşasın!" kampanyalarının, bağırıp çağırmalarının altında yatan gerçek de budur.        Bugünün TAKSİMCİLERİ,  O günün işgalcisinin işbirlikçileri olanların soyundan gelenlerdir. ABD'yi, NATO'yu Türkiye'ye müdahaleye çağırmaları bundandır. Gezi Kalkışması"nı TAKSİM'de başlatmalarının altında bu yatar. Her 1 Mayıs'ta "TAKSİM" diye tuturmalarının altında bu yatar. "Taksim'e cami yaptırmayacağız!"  yırtınmalarının altında yatan gerçeklik de budur.   Şimdi iktidarın yerel seçimleri kaybetmesiyle biti kanlanan bu güruhun, yeniden TAKSİM diye tutturması da bundandır.

Tevfik Yaşar Tekeli

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İNEK🐮

BİR İHANETİN HİKAYESİ..

AYASOFYA'NIN AÇILMASINA VESİLE OLAN KANDEMİR HAKKA YÜRÜDÜ