MUTLUYDUK O ZAMAN
![Resim](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgU9H82wJkGxcmYK0oYK4c6zY4V2U4Kqm9Dz5K7bR-dfNqziSYQYgZTYV73n6CX8IQYB9IiQJIVT-uxlr4DrbKcwGMmkaYtIqBL7nf2xa0M0RM8U6eA4V__kqNl1U9N1owOPKzUXzU1L6I-cuLIQLPg1GAhLHp4X60E2AAMq2MfnZcWQoJn7R-aTZw7sbE/s320/FB_IMG_1716326135129.jpg)
BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ Yerdik peynirli dürümü.sallardık tırpanı. Öğlenin sıcağında çıkardı kafanın dumanı. Harmana getirip sürerdik sapı samanı. Ama yinede mutluyduk o zaman. —————————————— Güneş altında su gibi akardı terimiz. Yılan derisi gibi gavlardı sıcaktan derimiz. Akşam yatakta sır sır sızlardı her bir yerimiz. Yinede mutlu yaşardık o zaman. —————————————— Horoz ötümünde gider akşama dönerdik. Akşam öğünü için patetesi ateşe gömerdik. Gözümüz yatakta kalır mum gibi sönerdik. Yinede mutluyduk o zaman. ——————————————— Bir yanda bostan,ırğatlık,harmanı yaylası. Azzik götürenin elinde helke.sırtında balası. İmece ile iş yapadı komşusu dayısı halası. Yorgunduk ama mutluyduk o zaman. —————————————— Go sabunla çıkarırdık sırtımızın kirini. Bir yerimiz ağrısa alıp getirirdik birini. Doktor yerine kullanırdık aspirini gırıpini. Yinede mutluyduk o zaman ——————————————- Her dağ’da vardı yayla denen obamız. Akşam olunca meşeyle dolardı sobamız. Baş köşede otururdu ana babamız. Yinede mu