Ne Oslo, ne “Çözüm Süreci”, adalet istiyoruz

Hasan ÖZTÜRK
Yeni Şafak
19.04.2016

Bizim kaderimizde, “sahada kazanmak”, “masada kaybetmek” çoktur.
Bu cümleyi neden kurduğumu soruyorsunuz… Az biraz sabredin.

***

KCK Yürütme Kurulu Başkanı sıfatı var baronun… İran'a yakınlığıyla da biliniyor. Times'a demeç verdiğine göre Batı ile de sıkı fıkı.

İmralı'da gün sayan PKK terör örgütü lideri Apo'nun “saha pratiğinde zaafı” olduğu yönünde eleştirileri de vardı zamanında…

Devrim ve ‘Karşı Devrim’: Kim kimi tasfiye edecek?

İbrahim KARAGÜL
Yeni Şafak
19.04.2016

Türkiye'de son üç yılda şiddetini artıran, neredeyse ölüm kalım savaşına dönüşen bir kavga var. Bu kavgayı bir iç iktidar mücadelesi olarak görebilirsiniz. Bir değişim mücadelesi olarak görebilirsiniz. Bir ideolojik ayrışma olarak görebilirsiniz. Birkimlik, tarih hesaplaşması olarak görebilirsiniz. Türkiye'nindarbeler tarihiyle bağlantılı olarak yorumlayabilirsiniz. AK Parti ile diğerlerinin hesaplaşması olarak görebilirsiniz.

ZEKANIZI GELİŞTİRECEK 10 ÖNERİ

1-İnternetteki zamanınızı daha iyi değerlendirin. İster telefonla, ister bilgisayarla, online dünyaya bağlandığınızda zamanınızı kedi - köpek videoları izlemekten daha yararlı kullanabilirsiiz. İnternette geçirilen sürede, online dersler alabilir, TED konuşmalarını dinleyebilir veya zihin geliştirici birçok şey yapabilirsiniz.

AŞI, KEDİ, İNSAN, VİCDAN, SEZARYEN VE SAĞLIK BAKANLIĞI

Kemal ÖZER
Yenisöz
18.04.2016

Torbaların içi karanlıktır, içinden ne çıkacağı belli olmaz. Bu nedenle “torba yasa” denilen şeylerden hep korkarım. Ondan da ne çıkacağı belli olmaz. Sağlık Bakanlığı da bu torba yasalardan birinin daha hazırlığını yapıyormuş.

Vicdanlı doktor/insan yetiştirerek eşi az görülür bir soygun ve soykırım türü olan sezaryeni engellemek iddiasıyla normal doğum için sigorta hazırlığı yapıyorlarmış. Neymiş efendim, kadın normal doğumda ölürse ailesine tazminat ödenecekmiş. Böylece doktorlar da korkmayacakmış.

Köy Enstitülerini CHP kapatmıştı

Mustafa ARMAĞAN
Yeni Şafak
28.04.2016

Bir sabah evden telefonla babamı aradılar. Arayan kimdi bilmiyorum. Acele çıkıp gitti. Daha sonra bize kendisine Arıkan'ın ölümünü bildirdiklerini, ona gittiğini, Arıkan'ın yatağında cansız yattığını gördüğünü, yatağın yanındaki masada bazı ilaç kutuları ve bir kâğıt üzerine çizilmiş bir mezar resmi bulunduğunu anlatacaktı.”

Köy Enstitüleri'nin kurucusu İsmail Hakkı Tonguç'un oğlu Engin Tonguç bir intihar olayını anlatıyor. Kimin intiharı mı? Köy Enstitüleri'nin temelini atan Milli Eğitim Bakanı Saffet Arıkan'ın.

Şehitlere hakaret ediyoruz!

Süleyman ÖZIŞIK
İnternet Haber
18.04.2016

Aslında bu yazıyı bir ay önce yazacaktım ama deyim yerindeyse sevgili Serdar Tuncer lafı ağzımdan aldı.

Tuncer'in yazdığı satırları okurken hem aynı hassasiyeti paylaştığımız için sevindim, hem de, yazdıklarını okurken kıskançlıktan çatladım doğrusu...

Çatladım çünkü bir toplumsal sıkıntı ancak bu kadar güzel kaleme alınabilirdi.

“Hepimiz Böhmermann’ız” diyenler çıktı!...

Hikmet GENÇ
Yeni Şafak
18.04.2016

Merkel, Erdoğan için yumruğu masaya vurdu...

Devlet televizyonu ZDF'de yayımlanan “Neo Magazin Royale” adlı programda Cumhurbaşkanımıza hakaret eden Böhmermann yargılanacak...

Bu iş öyle kolay olmadı el elbette...

Hükümet ortağı sosyal demokrat parti SPD'in ciddi itirazlarına rağmen Böhmermann'ın yargılamasına izin vermiş Merkel...

Dikkat! Âmentümüze, İslâm’ın temellerine saldırıyorlar!

Yusuf KAPLAN
Yeni Şafak
18.04.2016

Tarihin silbaştan yeniden yapıldığı zorlu bir süreçten geçiyoruz.

Bütün büyük doğumlar büyük sancıların çocuğudur.

Tarihi, fikir, oluş ve varoluş çilesi çekmeyi göze alan, bedel ödemekten kaçınmayan toplumlar yapar.

Necip Fazıl ve Nazım Hikmet üzerine

Bir gazete Necip Fazıl ile Nazım Hikmet'in ilişkisini yazarak; “Yıldızları neden hiç barışmadı?" sorusunu ortaya attı. Ne hikmetse bazı çevreler Nazım Hikmet'in karşısına Necip Fazıl'ı çıkarırlardı; Nazım Hikmet Necip Fazıl'ı alt edebilirse geriye kim kalırdı? Bir taşla iki kuş vurmak misali, hem Nazım'ı yüceltecekler, hem de Necip Fazıl'ı yerecekler!

Bir dini, bir davayı, bir toplumu yozlaştırmanın yolları

Bir inancının, bir manevi dünyanın inşasını sarsmak istiyorsanız, onu medya ile tanıştırın.

Bir insanın uhrevi dünyasını zedelemek istiyorsanız onu popülerlikle tanıştırın.

Bir dine zarar vermek istiyorsanız; hocalarını, manevi önderlerini, dini liderlerini şöhret yapın, televizyon yıldızına dönüştürün.

Medyatik sömürgecilik, siber terörizm ve Panama Belgeleri

Yusuf  KAPLAN
Yeni Şafak
10.04.2016

Batı uygarlığı, modern meydan okuma'dan bu yana dünyaya tek başına ve yalnızca sosyal darwinizm yöntemiyle yani orman kanunları'yla çeki düzen veriyor.

Son üç asırdır yaşanan hikâye bu.

İNSANLIĞIN BAŞINA GELMİŞ EN BÜYÜK FELÂKETİN ADI: BATI

Mimar Sinan’ın kafatası nerede?

Mustafa ARMAĞAN
Yeni Şafak
10.04.2016

Dün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca Süleymaniye Camii avlusunda düzenlenen Mimar Sinan'ı anma töreni yapıldı. 9 Nisan tarihi aynı zamanda Türkiye'de Mimarlar Günü olarak da kutlanır.

Gerçi bu 9 Nisan tarihi neden ve nasıl seçilmiştir? Tam olarak bilmiyoruz, zira bildiğimiz Mimar Sinan'ın sadece vefat yılı. Ayı ve günü ise belli değil. Yine de eserlerini 365 gün kullandığımız dâhi mimarımızın bir günlüğüne de olsa hatırlanmasına vesile olması hasebiyle sesimizi çıkarmıyoruz. Varsın tarih yanlış olsun ama Sinan'ın adı ve ebedî mesajı kulaklarda baki kalsın.

Türkiye/ABD diplomatik ilişkileri

Rasim ÖZDENÖREN
Yeni Şafak
10.04.2016

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son ABD ziyareti esnasında Türkiye ile ABD arasındaki diplomatik ilişkilerin niteliği üzerine çeşitli spekülasyonlar yapıldı.

“Kabe yaz, bir boşluk bırak, mesajını..”

Ali KARAHASANOĞLU
09.04.2016
Yeni Akit

Fetullah Gülen’in Samanyolu TV’si, TÜRKSAT’tan çıkarıldı ya..

Samanyolu’nun yayın yaptığı frekansta..

Şimdi dandik kanallar..

Din istismarı amaçlı reklamlar yayınlıyorlarmış..

O reklamlardan birisini, Samanyolu internet sitesinden okudum:

Şöyle imiş o reklam:

“Kabe yaz gönder, 3 TL’ye Kabe’de size dua edelim!”

Büyük anlaşma!

Ergün DİLER
Takvim
09.04.2016

Ülkemiz bir ada'dan ibaret değil. Dünyayı belli güçlerle paylaşıyoruz.
Kimi bizden zayıf, kimi ise güçlü. Ama bir denge içinde yaşıyoruz. Kimi zaman SAVAŞçıkaran, kimi zaman barışı getiren, kimi zaman karışıklıkları büyüten, kimi zaman paraya istediği gibi yön veren, kimi zaman suikastlarla sonuç alan, kimi zaman göçlerle haritaları değiştiren, kimi zaman da kendisine ait olmayan bir DEĞERE (petrol!) istediği fiyatı verebilen güçlerle bir aradayız. GÜCÜ ELİNDE BULUNDURAN hem kendi için hem DÜNYAiçin bir oyun kurar. Bizler buna kafa yoracağımıza bunlarla ilgilenen insanlara"KOMPLOCU" deriz. Bu oyunun bir parçasıdır. KUKLACIYI saklama çabasıdır.